TÜRK DİLİ KOMPOZİSYON-1 DERSİ
KİTAP ÖZETİ FORMU
KİTABIN ADI : DAĞLARI BEKLEYEN KIZ
KİTABIN YAZARI : Esat Mahmut KARAKURT
YAYINEVİ : ÖTÜKEN
BASIM YILI : 1989
1.
.KİTABIN ÖZETİ
Karaköse vilayetinin bir kasabası ve
bir askeri hava alanı. Nöbetçi başçavuş, Binbaşı İhsan’a göreve giden uçakların
geri döndüğünü haber eder. Yalnız on uçak olan filo dokuz uçakla geri döner.
Yzb. Nuri, Mülazım Celal Bey’in uçağının
filodan ayrılıp intahar saldırısı yaptığını söylerler. Yzb. Nuri sözünü
bitirmeden celal Beyin uçağı havada beliri verir. Mülazım Celal ağır yaralı
olarak uçaktan çıkarılır ve gönül rahatlığı ile son sözlerini söyler.etrafına
toplanan subaylar arasından mülazım ismail’e annesini ve kız kardeşini emanet
edip,vefeat eder.
Defin
işlemleri sırasında filo geriye kalan dokuz uçağıyla yeni bir görev alır. Zor
bir uçuştan sonra filo tekrar döner; ama mülazım Servet göğsünden
yaralanmıştır. Bnb. İhsan yanına Yzb.Nuri ve Mülazım Adnan’I yanına alarak
Mülazım Servet’I ziyarete gider. Servet yerli halktan Mahmut Efendinin einde
kalmaktadır ve evin kızı Nermine’ye aşıktır. Servet Adnn’a Nermine’den
bahseder, isterse Mahmut Efendi’nin evinde kalabileceğini,ama Nermineye
yaralıolduğunu söylememesini telkin eder.
Mülazım
Adnan bir askerin rehberliğinde Nermine’nin evine gider. Nermine Adnan’ın
söylediklerine inanamaz , Servet’in görev sırasında şehit düştüğünü zanneder.
Aradan
üçhafta geçer Mülazım Servet iyileşir ve Nermine ile nişanlanır. İlerki
günlerin birinde bir uçus sırasında servetin uçağı düşman makineli tüfekleri
tarafından taranır , servet ağır yaralanır ve sonraki günlerde vefeat eder.
Ağrı
dağı eteklerinde konuşlanmış olan eşkiya sinsilesini imha etmek için bir
bombardıman planlanır ;ancak öncelikle bombardıman için gerekli istihbaratların
toplanması gerekiyordur. Bu zor görev için en uygun kişi Mülayim Adnan seçilir.
Bir sis bulutu arasında düz bir araziye iniş yapan uçaktan iner ve zor görevi
için yola koyulur.
Birkaç
saatlik bir yürüyüşten sonra Adnan bir eşkiyaya rastlar ve şeyhin nerede
olduğunu bir derdinin anlatacağını söyler. Bir hindlik sezmiyen eşkiya Adnan’I
doğruca eşkiyabaşının yanına götürür. Yolda
Adnan tanıdık bir yüze rastlar,evet o yüz yıllar önce öldüğünü
zannettikleri Ahmet Ast.sb’a aittir. Ahmet yıllar önce esir edilmiş fakat bir
türlü kaçamayı başaramammıştır. Bu süre zarfında düşman mühimmat ve silahların
sayısın ezberlemiş ve çeşitli dokümanlar ele geçirmiştir. Adnan ve Ahmet bir
plan yapı oradan kaçmak isterler. Ahmet mülazım Adnan’ın yanına gerekli evrak
ve haritaları çaldıktan sonra ertesi gün gelecektir. Ancak bir kaç gün
geçmesine rağmen Ahmet gelmez Adnan bu durumu tehlikeli görür ve kendisini
almaya gelen uçağa binmek için yola koyulur.
Kendisini
almaya gelen uçağı gören eşkiyalar Adnan’a seslenmeye başlarlar. Uçağa ateş
etmek için mitralyözlerin başındaki eşkiyalar yardım isterler , bir an için
Adnan şok olur ama sonradan farkına varır ki onu bir eşkiya sanmaktadırlar.
Adnan beylik tabancasını çıkarır ve mitralyözün başında bulunan bir erkek
eşkiyayı öldürür ;fakat mitralyözün başındaki diğer kadın eşkıyayı öldüremez.
Bir
müddet sonra iki Türk subayı ve Şeyhin kızı olduğu sanılan bir kız farkında
olmadan derin bir sohbete başlarlar. Adnan’a konuşlandıkları yerler ve
silahları hakkında çok önemli bilgiler verir.
Ertesi
sabay Adnan planladığı gibi düz araziye inen uçakla gideceğini şeyhinkızı
zeynep’e bildirir. Zeynep onun gitmesini istemediğini o giderse yapamayacağını
söyler. Ardından Zeynep’I aramaya gelen eşkiyalar Adnan’I görür ve Zeynep
ardından Adnan’ın bir casus bir Türk subayı olduğunu haykırmaya başlar.
Şakiler Ahmet başçavuşu
karargahtan evrak çalarken yakaladıklarını ve öldürdüklerini açıklarlar.
Şimdi Ahmet’in neden gelmediği açığa kavuşur. Türk uçakları günlük
bombardımanlarına başlarlar. Bu arada şakiler can telaşına düşerler, bu fırsatı
değerlendiren Zeynep, Adnan’ın ellerini çözer. Ardından kamptan kaçmayı
başarır. Ahmet Başçavuş ve Zeynep’ten elde ettiği çok önemli bilgilerle komutanlar
tarafından bir harekat planı hazırlanır. Şeyhin kampı yerle bir edilir ve bazı
şakiler rehin alınır rehinler arasında Zeynep’te vardır. Yaralı olan Zeynep
tedavi görmesi için hastahaneye kaldırılır. Zeynep bütün bu bilgilei vermesine
rağmen bir haindir, üstelik Servet’in uçağını o düşürmüştür. Olup bitenleri
hastahanede öğrenir ve çok üzülür.
Adnan’a Nermine ile konuşmak istediğini söyler. Nermine ertesi gün gelir
ve Zeynep ona Servet’I kendisinin vurmadığını , onu yanlış değerlendirdiklerini
söyler. Nermine ile beraber kucaklaşıp ağlarlar. Hain olarak görülsede verdiği
harita ve bilgiler sayesinde kamp dağıtılmış ve artın yeni nişanlıların mutsuz
olmasını engellemiştir.
Adnan
ile Zeynep Erzurum’a gitmeye kara verirler ancak iki süngülü asker onlara
yaklaşır ve zeynep’in tutuklanması için emir olduğunu söyler. Zeynep yargılanır
;fakat savcı idam isteminde bulunur. Yargıç ise verdiği bilgilerin yaraılığı ,
yzb. Adnan’I kurtarması ve pişmalığı nedeniyle beraatine kara verir.
2.KİTABIN KONUSU :
Milli Mücadele içinde geçen
yaşanması zor aşklar ve vatan sevgisi.
3:KİTABIN ANA FİKRİ :
Her ne olursa olsun önce vatanı sevnek,
vatan için herhangi bir fedakarlıktan kaçınmamak gerekir.
4:KİTAPTAKİ
OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRMESİ
Mülazım Adnan:konuşması
ve tavırları ile met, cesur ve vazifaşinas bir Türk plotudur.
Şeyh Fuat:Devlete baş kaldıran bir asi olup
Zeynep’in babasıdır.
Zeynep:Eşkiya başının kızı ve Adnan’a aşık bir genç
kızdır.
Ahmet Astsubay:Bir vesile ile eşkiyaların olduğu
bölgeye gelmiş ve bir daha geri çıkamamış, vatanperver bir türk evladıdır.
Mülazım Servet: İki kere
yaralanan ve son yaralanmasında vefeat eden,Nermine’in nişanlısı olan bir Türk
subayı.
Nermine:Mülazım Servet’in nişanlısı ve insani
değerleriçok yüksek olan bir kadın.
5.KİTAP
HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Esat Mahmut’un 1930’lu yıllarda çıkarılan Ağrı
isyanlarını konu edinmesi, aşk unsurunuda katarak , bu konuya okuyucunun
ilgisini çekmesi gibi konularda oldukça başarılıdır. Ancak , kurgu hatası
olması romanın kalitesini olumsu yönde etkilmekte okuyucunun romanını zevkle
okumasını engellemektedir.
6:KİTABIN
YAZARI HAKKINDA BİLGİ
ESAT MAHMUT KARAKURT
Esat Mahmut Karakurt, birbiri ardına yazdığı aşk ve
macera konulu romanlarıyla, yaşadığı dönemin en çok okunan yazarlarından
biriydi. 1902 İstanbul doğumlu yazarın, iyi bir eğitim aldığını görüyoruz. 1924
yılında Diş Hekimliği Okulunu, 1930 yılında ise Hukuk Fakültesini bitiren
yazar, gazetecilik, öğretmenlik, milletvekilliği ve senatörlük görevlerinde
bulunduktan sonra, 1977 yılında bir beyin kanaması sonucunda aramızdan ayrıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder