15 Ağustos 2016 Pazartesi

Atatürk’e göre Türk genci

 Atatürk’e göre Türk genci, “göreceği öğrenimin sınırı ne olursa olsun, ilk önce ve her şeyden önce”, Türk milletinin bütünlüğüne, bağımsızlığına, millî geleneklerine yönelen tehlikelere karşı mücadele gereğini öğrenmelidir. Bunun için dayanacağı en önemli temel manevî unsurlardır. Manevî unsurlar arasında ise, vatan sevgisi, millet sevgisi, bayrak sevgisi, çalışmak, büyükleri sevmek, muhtaçlara yardım etmek vs. hususlar yer almaktadır. Bu konuda Atatürk şöyle seslenmiştir :
“Efendiler!

Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel ve her şeyden evvel Türkiye’nin istiklâline, kendi benliğine, ananat-ı millîyesine (millî geleneklerine) düşman olan bütün anasırla (unsurlarla) mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir (alkışlar). Beynelmilel vaziyet-i cihana göre, böyle bir cidalin istilzam eylediği anasır-ı ruhiye ile mücehhez (dünyada milletlerarası duruma göre, böyle bir mücadelenin gerektirdiği manevi unsurlara sahip) olmayan ferdlere ve bu mahiyette ferdlerden mürekkeb cemiyetlere hayat ve istiklâl yoktur.”

“Atatürk’ü anlamak, O’nu yaşamak ve yaşatmak ancak O’nun işaret ettiği yolda, millî birlik ve beraberlik içinde yürümekle olur. Yıllar boyunca Atatürk’le Atatürkçülük, iç ve dış düşmanlarımız tarafından unutturulmak istenmiş, gerçek hedeflerinden saptırılmaya çalışılmıştır. Bunda başarılı oldukları ölçüde boşalan dimağlara, ülkemize ve milletimize büyük zarar veren yabancı ideolojileri yerleştirmek istemişlerdir. Bu acı deneyimleri görerek yaşamış olan gençlerimizin bugün her zamankinden daha çok tecrübeli ve daha bilinçli olarak geçmişten gerekli dersi almış olduklarına inanıyoruz. Gençlerimiz, Atatürk’ü anlayabildikleri ve O’nun düşünce sistemini bütün boyutlarıyla kavrayabildikleri oranda, her türlü bölücü ve yıkıcı akımlara karşı koyacak gücü kendilerinde bulacaklardır.

Gençlerimiz bugün, her zamankinden daha fazla, Atatürk’ün direktiflerini yerine getirmek mecburiyetindedirler. Çünkü Türk milletinin Millî Mücadele ve sonraki yıllarda büyük imkânsızlıkların üstesinden geldiğini ve çeşitli engelleri aşarak makus talihini yenip başarıya ulaştığını her zaman hatırlamaları gereklidir. Türk gençliği, Türk hayatına, Türk istiklâline kasteden Mondros ve Sevr’in ağır hükümlerini de asla unutmamalıdır. Gençlik, Türk toplumunun tarihî, sosyo-kültürel, iktisadî, siyasî, hukukî gelişimi içinde, Atatürkçülük hareketinin yerini ve önemini belirlemelidir. Her türlü katı dogmalardan, modası geçmiş doktriner düşüncelerden ve yabancı ideolojilerden uzaklaşarak gerçek Atatürkçülük anlayışına sahip çıkmalıdır.

Kaynak:
* Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. I, s. 246; 
* Fethi Naci, “Eğitim, Öğretmenler ve Gençlik”, 
* Atatürk’ün Temel Görüşleri, 6. Baskı, İstanbul 1989, s. 98.
* Vehbi Tanfer, A.g.m., s. 703.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder