17 Ağustos 2016 Çarşamba

KURTULUŞ, ŞİŞLİ

Pangaltı' nın bulunduğu tepeden güneye doğru önce dik, sonra da yumuşak bir eğilimle inerek, güneybatıya kıvrılan bu eski dere yatağının batıdan ve güneyden çevirdiği tepenin (ve civarındaki tepeciklerin) adı Aya Dimitri Tepeleri idi, oradaki yerleşim birimini de kapsayan bu isim16.yy'da yapılan Rum Ortodoks kilisesinin adıydı. Sonraları orada tavlalar (at ahırları) yapılınca, semt, ahırları simgeleyen Tatavla adını aldı ve Cumhuriyet'te isimlerin Türkçeleştirilmesine kadar öyle kaldı.
Tatavla'nın ilk halkına, Tersane' de işçi olarak çalışmaları nedeniyle Tersaneliler denirdi. Sonraları çeşitli mesleklerle de ilgilenmeye başlayanlar oldu. Örneğin, Tatavlalı ayakkabı yapımcılarının ünü tüm kente yayılmıştı. Özellikle Beyoğlu'nda, sadece Tatavlalıların ayakkabılarını satan dükkanlar vardı.
Tatavla'nın bir de tulumbacıları ünlüydü. Bu tulumbacıların yangın söndürmekteki becerileri üzerine çeşitli yazılar yazılmış, övgüler de yapılmıştır.
Paskalya yortusundan önceki perhiz döneminin ilk Pazartesi, Tatavla' da ünlü Baklahorani panayırı yapılırdı. Bu panayıra kentin hemen tüm yörelerinden gelenler olur, çeşitli eğlenceler düzenlenir, sadece perhiz yemekleri ve özellikle bakla yenirdi. O yüzden panayıra Baklahorani denirdi.
Tatavla'nın spor kulüplerinin ünü, yurt dışında da yaygındı. 1908'de kurulan Astir adlı futbol kulübünün takımı, İstanbul'un en önemli takımlarındandı.
Sanat etkinliklerinin de Tatavla'nın yaşamında önemli bir yeri vardı. 1911'de kurulan Amfion adlı müzik merkezinin mandolin orkestraları ve koroları, İstanbul' un çeşitli sanat merkezlerinde düzenli olarak konserler verirdi.
Cumhuriyet'e kadar sakinlerinin büyük çoğunluğunu Rumların oluşturduğu, Ermenilerin ve az miktarda Yahudilerin de yaşadığı Tatavla, Kurtuluş olduktan sonra da bu özelliğini bir süre korudu, fakat zamanla bu özelliğini yitirdi. 90'lı yıllarda Kurtuluş erozyona uğradı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder