19 Ağustos 2016 Cuma

Baykuş (Mesudiye) Bataryası

 Havuzlar mevkii geçildikten yaklaşık 3 kilometre sonra, yolun sol yanında, yol seviyesinden yaklaşık 15 metre aşağıda, deniz kıyısında beyaz boyalı bir deniz feneri kulesi görülür. Anılan deniz fenerinin hizasına gelindiğinde yolun sağ yanında, yol seviyesinden yaklaşık 10 metre kadar yüksek ve yola doğru çıkıntı yapan bir alan bulunur. Üzerinde ilerlediğimiz yolun, etrafında dönemeç yaparak Soğanlıdere istikametinde devam ettiği bu küçük yükselti Baykuş Tepe olup, Mesudiye Bataryası’nın mevzilendiği noktadır.

Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı dönemde, Alman subayların danışmanlığında Çanakkale Boğazı’ndaki Türk savunması yeniden düzenlenirken, yaşlı Mesudiye Muharebe Gemisi Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı emrine gönderilmiş ve gemi Kepez Burnu’nun kuzeyindeki Sarısığlar Koyu’nda sığ suda demirleyerek yüzer batarya olarak kullanılması düşünülmüştür. Geminin bordalarının bir tarafındaki toplarla boğaz ağzını yalayıcı ateş altına alacağı, ancak diğer bordadaki topların bu durumda atıl kalacağı anlaşılmış ve bunların sökülerek karada boğaz savunması için kullanılması düşünülmüştü.
Mesudiye, 5 Eylül 1914 günü Çanakkale’ye gelmiş ve Sarısığlar Koyu’nda demirlemiştir. İngiliz B–11 denizaltısı tarafından torpillenerek batırıldığı 13 Aralık 1914 gününe kadar, sancak bordasındaki altı topundan sökülebilen 3 adet 150/45 mm. çapındaki top, 2 Ocak 1915’de Baykuş Tepe üzerinde hazırlanan mevzide ateşe hazır duruma getirilmiştir.

Karargâhı Namazgâh Tabyası’nda bulunan 4. Ağır Topçu Alayı’nın 2. Tabur’una bağlı olan Mesudiye Bataryası’nın 150/45 mm’lik toplarının menzilleri, 12 bin 600 metredir. Batarya Komutanı, Deniz Binbaşı Hasan Bey’dir. Batarya personeli; tamamı denizci 3 subay, 81 erbaş ve erden oluşmaktaydı.

Baykuş Bataryası’nın görevi; boğaz girişi ile Kepez Burnu arasındaki bölgede düşman gemilerinin hareketlerine ve mayın arama tarama gemilerinin faaliyetlerine engel olmaktı. Bu görev; boğazın karşı yakasında Kepez Burnu üzerinde bulunan, 18 Mart 1915 sonrası “Hasan Mevsuf Bataryası” adını alan Dardanos Bataryası ile birlikte icra edilecek bir görevdi.

İtilaf donanması (Birleşik Filo), 25 Şubat 1915 günü boğaz girişini koruyan tabyaları susturmayı başarmış ve sonrasında Çanakkale Boğazı girişi-Kepez Burnu arasındaki bölgede harekâtını sürdürmüştür. Düşmanın 18 Mart 1915 gününe kadar sürdürdüğü bu harekâtının amacı; Çanakkale Boğazı’nın bu kesiminde Türk mayın hatlarını ve topçu bataryalarını tespit ve imhaya yöneliktir.

Bu dönemde Baykuş Bataryası’nda görev yapan denizci personel, düşman gemilerinin dönüş manevralarını, İntepe önlerindeki Erenköy Koyu’nda yaptıklarını tespit ederek durumu üst makamlarına bildirmişlerdir. Tespit edilen bu durum üzerine, Erenköy Koyu’nun da bir mayın hattı ile kirletilmesi kararı verilmiş ve bu kararın uygulanması görevi de Nusret Mayın Gemisi tarafından 7/8 Mart 1915 gecesi yerine getirilmiştir.
Bilindiği gibi Nusret’in döktüğü 26 adet mayın, 18 Mart 1915 günkü Çanakkale Boğazı Muharebesi’nin kaderini belirlemiş ve İtilaf donanmasının yenilgisindeki en önemli faktörlerden biri olmuştur. Nusret’in başarısında, Baykuş Bataryası’nın gözlemlerinin etkisi yadsınamaz.

Batarya Komutanı Deniz Binbaşı Hasan Bey, 18 Mart 1915 günkü Çanakkale Boğaz Muharebesi’ne dair yaşananları raporunda şu şekilde anlatmaktadır:

“8.200 metre mesafede bulunan Irresistible’a saat 11.45’te ilk ateşi açtık. Rotasında ağır yolla ilerleyen düşman, yakınına düşürülen mermilerin etkisiyle geriye manevra yaparak kendisini idare ediyordu. Nihayet 6.800 metre mesafede mermilerimizin infilakları düşman gemisinin birçok yerinde görüldü.
Geçen süre içinde bataryamız isabet almış, düşmanın attığı mermiler ikinci top gerisindeki siperi tahrip etmiş, birinci topa cephane sevk eden rah-ı mestur (kapalı yol) ve çevresini toprak altına gömmüştü. İkinci topun gerisinde bulunan cephaneliğe isabet eden iki mermi, cephaneliğin üstünü ve etrafını tahrip etmişti. Bataryanın ilerisindeki çalılar ateş alınca, mecburen bir an için ateşe ara verildi.

Saat 14.30’da 6.400 metreden ateşe tekrar başladık. Bouvet, Erenköy hizasında koyu dumanlar çıkartarak alabora oluyor, İnflexible kruvazörü, canavar düdükleri çekerek, hem İrresitible’a hem de hasar gören muhriplere yardım edilmesini ihtar ediyordu. Bu arada düşman, ateşini bataryamız üzerinde toplayıp, bataryamızı işe yaramaz hale getirmeye çalışıyordu. Ateşe ara vermek zorunda kaldık. Telefon hatlarımız da parçalanınca haberleşme de kesildi.

Bir süre sonra Ocean gemisinin de İrresistible gibi aynı akıbete uğradığı görüldü. Düşmanın terk ettiği İrresistible gemisine 14 mermi daha yapıştırdık. Düşman son sıkı ateşiyle bataryayı ve etrafını epeyce dövdü.
Bu günkü muharebede toplam 114 mermi harcadık. Bunun 79 adedi külahlı zırh delici, 17 adedi külahsız zırh delici, 18 adedi adi çelik dane idi.”

Ne yazık ki günümüzde Baykuş Bataryası’nı işaret eden bir tabela olmadığı gibi, bu gazi bataryamızın bulunduğu yere ulaşılmasını sağlayacak, düzgün bir patika da mevcut değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder