Emlak, arazi ve arazinin üzerinde bulunan
her türlü yapılaşmanın bütünüdür. Değeri olan her hangi bir arazi parçası
gayrimenkul olarak nitelendirilemez. Emlağın en yeni ifadesi bugün çoğunlukla gayrimenkul
olarak söylenmektedir. Bununla beraber taşınmaz mallar olarak da ifade edilir.
Arazi, yerleşim alanları yapılmış yollar
dışında kalan alanlardır. Yerleşim alanları, arsadan çıkmış, arsa hüviyetine
dönüşmüş yerlerdir. Bunlar değişik şekillerde imar, ıslah planlarıyla belirli
m2 üzerine ayrılmış parçalardır. İnsanların yaşadığı çalışıp kazandıkları,
belirli zamanlarını o mekânlar içinde geçirdikleri alanların toplamına yerleşim
alanları denir.
O alanların içindeki okul, cami, yeşil
alan, otopark, fabrika benzeri diğer birimlerle bu yerleşim alanları kendi
aralarında farklı şekillere ayrılabilir. Yerleşim alanlarının dışında yapılan
plan neticesinde, sanayi bölgeleri, spor alanları gibi bölümler, bu yerleşim
alanlarının içinde yapılan planların parçaları olarak ortaya çıkar. Bu yerleşim
alanlarının içinde hem taşıtların, hem insanların ulaşımını sağlayan yollar
meydana gelir. Bu yollar ticari yönlerde, tarım yönünde kullanılır. Yapısı, durumu,
biçimi dışında ele alınan toprak parçaları (araziler) kendi içinde tekrar
ayrılırlar. Bunlar kumlu araziler, verimli araziler, kıraç araziler ve sulak araziler
diye nitelendirilirler. Bunlarda arazi beyannamesi düzenlenirken açıklanacaktır.
Çünkü her birinin vergi matrahı farklıdır. Bunların her birinin vergisi,
arazinin değerine göre belirlenmektedir.
Ev, arsa, bağ, bahçe, tarla, arazi, otlak
gibi yeryüzü arazilerinin tümünü içine alır.
Örneğin otlak tamamen köyün uhdesindedir,
ama aynı zamanda devletle ilişkilidir. Tarla tarım yapılan toprak parçasıdır.
Bağ üzüm yetiştirilen, arsa imar vasfına uygun, üzerine inşaat yapılabilecek
toprak parçasıdır. Osmanlı Devleti zamanında kişiler sahip oldukları emlak için
vergi ödemiyorlardı. Emlak vergisi kanunu ile bütün emlak sahipleri emlak
vergisi ile yükümlü kılınmıştır. Bundan önce devletin mal müdürlüğüne bağlı
özel idareler birimi vardı. Burada tapu kütüğü gibi köy defterleri bulunurdu.
Bu defterde herkesin isimleri, arsanın paftası, ada ve parsel numarası kayıtlı
olup emlak vergisi, buna göre ödenirdi. Bugün ise, bu işlem emlağın bağlı
bulunduğu belediyelere yapılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder