18 Ekim 2016 Salı

Emlakçılıkta kullanlılan terimler ve anlamları

 A  
   
     ADA: Çevresi yollarla sınırlanmış ve çoğu parsellere bölünmüş arsa ile böyle bir arsayı kaplayan yapılar takımı, yapı adası.
   
     AKAR: Kiraya verilerek gelir sağlayan mülk.  
   
     ALTYAPI: Su, elektrik, kanalizasyon, yol gibi tesislerin tümüne verilen ad.  
   
     ANAHTAR TESLİM: Bir yapının tüm gereç ve işçiliğinin yüklenici tarafından karşılanıp, bütünüyle bitirilmiş olarak mal sahibine teslim edilmesini öngören sözleşme şekli.  
   
     ANTRE: Bir binanın veya apartman dairesinin ilk girilen bölümü, giriş.  
   
     APARTMAN DAİRESİ: Bir bina içinde birkaç oda ile mutfak ve banyodan meydana gelen, bir kişi veya bir ailenin oturabileceği büyüklükte daire.  
   
     ARSA: Üzerinde yapı kurulmak üzere ayrılmış yer; yasaya göre, belediye sınırları içinde bulunup belediyece parsellenmiş arazi.
   
     B
   
     BAĞIMSIZ BÖLÜM: Bir yapının Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu olan bölümlerden her biri.
   
     BAHÇEKENT: Sağlık ve konfor koşullarına uygun bir yaşam sağlamak amacıyla tasarlanmış, tarıma ayrılmış bir toprak parçasıyla çevrili uydu kent.
   
     BALKON: Bir binanın üst katlarından dışarıya doğru çıkmış, önü ve yanları korkulukla çevrili yer.
   
     BANLİYÖ: Büyük bir kentin yakın çevresinde bulunan yerleşim birimi.
   
     BARAKA: Tahta, çinko, sac gibi hafif gereçlerle yapılmış, temelsiz, eğreti yapı.
   
     BARBEKÜ: Et ya da balığın ızgarada pişirildiği ocak, bir tür mangal.
   
     BASIK: Tavan yüksekliği alışılagelmiş ölçülerden az olan daire, oda.
   
     BAYINDIR: Gelişip güzelleşmesi, yaşayış koşullarının uygunlaştırılması için üzerinde çalışılmış olan yer; imar edilmiş.
   
     C 
   
     CEPHE: Bir binanın yüzlerinden herbiri, özellikle ön yüz.
   
     CİHANNÜMA: Her tarafı seyredebilmek için bazı ev çatılarının üstüne yapılan oda veya teras.
   
     CUMBA: Eski Türk evlerinde, çoğu kafesli olan çıkma.
   
     
    Ç 
   
     ÇATI KATI: Binalarda çatı ile son normal kat arasında yapılan kat.
   
     ÇEKME KAT: Bir binanın son katı üzerine yapılan, cepheden geriye çekilmiş kat.
   

     D
   
     DAİRE: Bir apartman içinde yeralan, birden fazla konuttan herbiri.
   
     DAM: Bir binanın göğe bakan yüzü.
   
     DENİZE SIFIR: Denizle arasında herhangi bir yapı veya geniş bir toprak parçası olmayan yapı, arsa.
   
     DEVREMÜLK: Tapusu belirli bir devre kullanım için geçerli olan, ortak kullanılan konut, yazlık.
   
     DOĞALGAZ: Yeraltından çıkarılıp yakıt olarak kullanılan, ısıl değeri metre küpte 8900 kilokaloriye ulaşan hidrokarbon gazı.
   
     DÖNÜM: Eni ve boyu kırkar arşın olan eski bir yer ölçüsü, yaklaşık 1000 m2.
   
     DUBLEKS: İki katlı, ikinci katına içten merdivenle çıkılan konut.
   
     E
   
     EBEVEYN BANYOSU: Yatak odasında bulunan banyo.
   
     EKLENTİ: Var olan ama yapıya eklenen bölüm.

     EKSPERTİZ: Bir arsaya veya yapıya belli ölçütlere göre değer biçme işi.
   
     EMSAL: Bir yapı veya konutun satış ya da kira bedelinin, benzerleriyle karşılaştırılması.
   
     F
   
     FERAĞ: Sahiplik hakkını başkasına devredip ilişki kesme; bu iş için tapuda yapılan resmi işlem.
   
     FRANSIZ BALKONU: Döşemeye değin inen ve kapı gibi açılan, önü korkuluklu pencere.
   
     G
   
     GABARİ: Yapılacak bir binanın belediyece öngörülen azami yüksekliği.
   
     GAYRİMENKUL: Taşınmaz mal.
   
     GEDİK: Eskiden bazı mülkler için ödenen vakıf vergisi.
   
     GİRİŞ KATI: Yerkatı, zemin katı.

     GİYDİRME CEPHE: Çok katlı bir yapıda, döşemelerin önünden geçerek devam eden, bunlara veya kolonlara asılan, taşıyıcı olamayan, çoğu camlı dış duvar.
   
     GÖTÜRÜ: Bir yapı işinin baştan kararlaştırılan sabit bir tutar karşılığında bir yükleniciye yaptırılması ilkesine dayanan sözleşme türü.
   
     I
   
     ISLAH: Bir bölgenin, tümüyle yenilenmeksizin yaşama koşullarının düzeltilmesi.
   
     İ 
   
     İFRAZ: Bir toprak parçasını veya arsayı parçalara ayırma, parselleme, parselizasyon işlemi.
   
     İHALE: bir işi birçok isteklinin arasından, en uygun görülen koşulları önerene bırakma.
   
     İKİZ EV: Planları ortak duvara göre simetrik olan, bitişik iki evden meydana gelen birim.
   
     İMAR AFFI: Kaçak yapıların ya da imar kurallarına uygun yapılara kaçak eklenmiş bölümlerin aklanması.
   
     İMAR DURUMU: Bir arsanın imar planına ve imar yönetmeliğine göre nasıl kullanılabileceğini bildiren ve belediyece düzenlenerek istek üzerine arsa sahibine verilen belge.
   
     İMAR PLANI: İmar yasasına göre, nüfusu 10.000'i aşmış yerleşmelerde yapılması zorunlu olan fiziksel plan.
   
     İSTİMLAK: Kamulaştırma.
   
     K
   
     KADASTRO: Her çeşit arazi ve mülklerin, alanını, sınırlarını ve değerlerini belirtip plana bağlama işi.
   
     KAGİR: Taş veya tuğladan yapılmış.
   
     KAMULAŞTIRMAK: Bir şeyi sahibinden satın alarak kamuya mal etmek, kamu yararına almak.
   
     KAPALI BALKON: Üstü ve yanları örtülü, önü ise açık olan balkon.
   
     KARTONPİYER: Yapıları kabartmalarla bezemek için, çoğu zaman duvar ve tavan arakesitleri ile tavan göbeklerinde kullanılan sertleştirilmiş mukavva veya kıtıklı alçı.
   
     KAT KARŞILIĞI ANLAŞMA: Arsa sahibince ortaya konan bir arsa üzerine, bir müteahhitçe, finansmanı da kendisince sağlanarak yapılan binanın, arsa sahibi ile müteahhit arasında belli bir oranda bölüşülmesi esasına dayalı anlaşma türü.
   
     KAT MALİKİ: Kat mülkiyeti hakkına sahip özel ya da tüzel kişi.
   
     KAT MÜLKİYETİ: Bir ya da daha çok kişinin, bir yapının belirli bir bölümüne sahip olabilmesi.
   
     KAT YÜKSEKLİĞİ: Döşeme üstünden bir üst katın döşeme üstüne olan uzaklığı.
   
     L
   
     LEBİDERYA: Kesintisiz deniz manzaralı daire.
   
     LÜKS: Bir dairenin en temel öğeler dışında, konfora yönelik daha fazla detaylarla donatılmış olması.
   
     M
   
     MAHZURLU: Herhangi bir işlem veya uygulamaya elverişli olmayan.
   
     MENKUL: Bir yerden başka bir yere taşınabilen, taşınır.
   
     MERKEZİ ISITMA: Bir binanın çeşitli bölümlerinin, bir merkezden borularla sevk edilen sıcak su veya buharla, ya da kanallarla sevk edilen sıcak hava ile ısıtılma sistemi.
   
     MERKEZİ YERDE: Bina ya da konutun, bulunduğu semt veye kentin merkezi sayılan bölümüne; çarşı, pazar ve ulaşım araçlarına yakın olması.
   
     METROPOLİTAN ŞEHİR: Belli bir büyüklüğü olan, örneğin nüfusu bir milyonu aşan şehir.
   
     MÖBLELİ: İçinde eşyası bulunan daire.
   
     MÜSTAKİL TAPU: Tek konut için verilen tapu.
   
     N
   
     NAZIM PLANI: Bir kentin haritaları üzerine çizilen ve arazi parçalarının kullanış biçimleri ile başlıca bölge tiplerini belirten, yani kentin gelecekte alacağı biçimi gösteren plan.
   
     NİZAM: Binaların yanyana sıralanış düzeni; ayrık nizamda aralarında toprak parçası vardır; bitişik nizamda duvarları ortaktır.
   
     Ö
   
     ÖLÇEK: Bir harita veya çizimde görülen uzunluklarla bunların imlediği gerçek uzunluklar arasındaki oran.
   
     ÖN BAHÇE DERİNLİĞİ: Binanın ön yüzünden kendi parselinin ön sınırına kadar olan en yakın dik uzaklık.
   
     ÖN CEPHE: Yapının yola bakan yüzü.
   
     P
 
    PAFTA: 1. Üzerine proje çizilen levha. 2. Büyük haritaları meydana getiren ayrı parçalardan her biri.
   
     PARSEL: Belli bir amaç için ayrılıp sınırlanmış arazi parçası, bir adanın parçalarından her biri.
   
     R
   
     RESTORASYON: Aslını bozmadan onarma.
   
     RESTORATÖR: Fransızca'da resim veya heykelleri onaran kişileri tanımlamakta kullanılan bu sözcük Türkçe'de, anlam kaymasıyla, restorasyon uzmanı anlamında kullanılmaktadır.
   
     REZERVUAR: Sarnıç, hazne.
 
    S
 
    SAHİBİNDEN: Bir mülkün, arada herhangi bir aracı olmadan, doğrudan doğruya sahibi tarafından satışa veya kiraya sunulması.
   
     SANDIK ODASI: Genellikle penceresi olmayan, evdeki fazla eşyaların konulabileceği küçük oda.
   
     SELAMLIK: Eskiden büyük konaklarda erkeklerin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm.
   
     SERVİS GİRİŞİ: Büyük binalarda yan hizmetler için kullanılan ikinci derecedeki giriş.
   
     SIFIRDA: Yeni bitmiş ev, daire; hiçkimse tarafından kullanılmamış.
   
     SOSYAL ALTYAPI: Sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacıyla yapılması gereken eğitim, sağlık, kültürel ve yönetsel yapılar ile park, çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel ad.
   
     STÜDYO: Aynı zamanda oturma, yatma ve yemek için kullanılan oda.
   
     SÜPER DENİZ MANZARALI: Balkon, teras veya pencerelerinden denizin geniş bir açıdan, panoramik olarak görüldüğü konut, daire.
   
     Ş 
   
     ŞALE: İsviçre çobanlarının kulübelerine ya da dağ evlerine verilen ad.
   
     ŞİRVAN: Çatı arasında bulunan basık oda.
   
     
   
     TAPU SENEDİ: Bir mülkün kimin olduğunu gösteren resmi belge.
   
     TAPULAMAK: Bir mülkü tapuya geçirmek.
   
     TAVANARASI: Çatı ile son kat döşemesi arasında kalan boşluk.
   
     TEKNİK ALTYAPI: Elektrik, gaz, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, her tür ulaştırma, haberleşme ve arıtım gibi hizmetlerin sağlanması için yapılan tesisler ile açık ve kapalı otopark kullanışlarına verilen ad.
   
     TERAS: 1. Oturup hava almaya yarayan, düz ve çevresi açık yüksekçe yer, taraça. 2. Üstü gezinmeye elverişli düz dam.
   
     TOPLU KONUT: Sosyal ve fiziksel altyapısıyla birlikte gerçekleştirilen çok sayıda konut birimini anlatmakta kullanılan terim.
   
     V 
   
     VAZİYET PLANI: Yapıların değişmez röperlere göre arsaya yerleşmelerini belirten üstten görünüş, yerleşme planı.
   
     Y
   
     YALI: Düzlük ve açıklık su kıyısına yapılmış köşk. Sahilhane adı da verilir.
   
     YAPSATÇI: Konut yapıp daire daire satan kimse, firma.
   
     YENİLENMİŞ: Eski bina veya dairelerin onarılarak, restore edilerek yeni hale getirilmesi.
   
     YIKMA RUHSATI: Bir yapıyı yıkmak için ililgili belediyeden alınan izin; yıkma izni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder